B.
Harvard’da yeni bir döneme daha merhaba diyebilmek nasip oldu. Hayırla tamamlamak da nasip olur inşallah. Bir yandan yüksek lisansa devam ederken, diğer yandan phd başvuruları için hazırlanıyorum. Buralarda bir söz var, “Aplication period is a fulltime job” Başvurucu süreci tam zamanlı bir İŞtir. Gerektirdiklerinden her vesileyle kaytarmaya meyilli olsam da, bir şekilde kendimi sürecin gerektirdiklerini yapmaya devam ederken buluyorum. Bakalım hayırlısı. Kimi sabah herşeyi bırakıp bavulumu kaptığım gibi ilk uçakla-tek vesait kolaylığı- bu akademi defterinin Boston sayfasını kapatarak ülkeme dönmek isteği uyanıyor. Ama sonra orda da aynı yola devam edeceğimi görüyorum. İstanbul’da Cemalnur Hocamın açtığı Tasavvuf Enstitüsü’ne geçmek için açık davetim var. Şu var bu var.. Ancak yarınından habersiz her insan kardeşim gibi ben de tecelli dalgasının beni vurduğu sahilde, oranın icaplarına gereklerine uyarak yaşıyorum.. ne zamana kadar ta ki bir ilahi cilve ile başka bir sahile iletilinceye kadar.
Eylül ayının ilk haftası biterken geldim. İklime ve yeni dönemin şartlarına adapte olmam biraz zamanımı aldı. Önümüzdeki günlerde bu ay boyunca ve öncesinde yazıp temize çekme imkanı bulamadığım yazıları neşretmeye çalışacağım. Konular çoğunlukla Eylül ayından mülhemdir. İçerik, dil ve üslup farklılıklar arzedebilir.
* * *
Hak velisinin emrine uyarak sefere çıktım şu menzilde karar kıldım
Çok şükür geceleri gündüzlere katıp hasbel kader yol alıyorum.
Dünyanın dört bir yanında acı, yokluk, ızdırap içinde;
türlü mihnetlerin pençesinde kıvranan Müslüman kardeşlerimin derdine
gün olur da yetişebilmek hüsn-i niyetiyle
kendimi yetiştirmeye çalışıyorum.
Ama akademinin derdi bitecek gibi değil. Sözümün kıymeti olsun diye, o vakte kadar beklemek niyetindeydim. Hayret, sonra ne olduysa kalbettim, evvelki niyetimden vazgeçtim.
Bir vakitler rüyada mı görmüştüm nedir
Dilimin ucunda lakin söylenir gibi değil
Hakk’ın sevgilisi yaz diyor.
O deyince itiraz ne mümkün, kabil değil.
Artık vüzeradan mı oluruz rüzeradan mı?
Ara ara aklıma düşüyor
Allah hayırlara tebdil etsin can dost
Onu ne sen ne ben; ferman sahibinden başkası bilmiyor
Olmuşla ölmüşe çare yok derler ya
Olacakla öleceğe de fayda yok, naçar
Hükm-i kader vazifesini yapadursun
Biz yazalım dostlar
Zira üzerimizde cana şifa akıllara zarar
bir
emr-i ilahi-i Hak var
Eylülcan