top of page
Ara
  • Arzu Eylül Yalçınkaya

Guli-ver

B. İngilizcem gelişsin, çocukluk günlerime döneyim, madem almışım bu kitabı biraz göz gezdireyim türünden biri diğerinden bağımsız sebeplerle “Güliver’in gezilerini” okuyorum. Bu kitabın türlü kesimlere göndermelerle dolu olduğu bilinir. İlgili dönemin siyasi liderleri ve sosyal meselelerine biraz aşina olmak kitabı daha farklı anlamaya sebep olacaktır. Mutlaka. Ama ben konuya daha genel-geçmez hakikatler ve insan fıtratı ile ilişkili konular çerçevesinden bakmayı tercih ediyorum. Hal böyle olunca da şu tespitleri yapmadan geçemeyeceğim.

Eserin kanaatimce en bariz söylemi şudur: Eğer ölçünüz başkaları olursa ya büyürsünüz, ya küçülür. Ya uzarsınız, ya kısalır. Kendimizi başkalarının değerleri ve kıyas ölçüleri ile ele alırsak, nefsin hakkını verememekten dolayı iki aşırılıktan birine gideriz. Nefsi başkalarıyla kıyastan çıkan netice onu, çok görmek ise, bunun sonucu kibir ve mezalim olacaktır. Eğer kıyasımızın neticesinde kendimizi eksik ve az bulduysak bunun neticesi de, işden güçten, elden ayak kesen bir tereddüt ve tembellik olacaktır. Her ikisinden kaçınmak için kişi kendini ilahi prensiplere olan bağlılığı ile değerlendirmeli; boyunun ölçüsünü ise bir önceki gün ile kıyaslamalıdır. Kitaptan çıkan diğer bir tespit: Gezmek iyidir. Farklı yerler görmek, öncekilerin asarından dersler çıkarmak iyidir. Hakk’ın emri de bu yönde. Kur’an’da buyuruluyor: “Siyru fil ardı”: Yeryüzünde gezininiz. Sebeb-i hikmeti: Bir ömrün tecrübesine sığmayacak olan insanlık hakikatinin, bize malum olmayan diğer yönleriyle buluşmak. İnsan ömrü Hakk’ın bütün isimlerini bil fiil kemaliyle işletmeye müsait olamayabilir. Bizden öncekilerin tecrübeleri ve izleri bizi; hakikatimizin henüz tanışmadığımız yönleri ile buluşturur ve bize bizi anlatır. Bu suretle zenginleşiriz. İnsanlığın kemaline biraz daha yaklaşırız.

Daha yakın bir okumayla kimbilir ne hikmetler çıkar. Bunlar evvel emirde aklıma gelenler. Jonathan Swift tam da bunları söylemek istememiş olabilir. Ama o da mazur. Kitap okumaktan, yazmaktan çokça gezip görmeye vakti olmamıştır. Madem öyle, işin başka vechelerini biz de onun adına söylemiş olalım. Kendisine de insanlığa bir mesajı bir bilgiyi aktarmak için girdiği bu derece zahmet için teşekürlerimizi sunalım. Güliver’in Gezileri büyük bir kabiliyetin elinden çıkmış, sanatlı, hünerli hicivli bir eser. Kalem sahibi tanrı vergisi yetisini kullanırken, zekasını ve mesaisini de en verimli şekilde kullanmış. Eser, bunun kanıtıdır.

Bu kısa yazıyı da suraya bağlayalım.

Tanrı vergisi kabiliyetlerin bir vergisi var. O da yeteneğin meyvelerini, ürünlerini halk ile paylaşmaktan ibaret sanırım.

Hakk’ın ikramlarından halka düşen payı zamanında verebilmek niyazıyla.

Ocak 2015/Watertown

1 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page