B. Hemen her akşam aynı saatlerde dinlemeyi adet edindiğim bir şarkı var: Lübnanlı meşhur şarkıcı Feyruz’un “Beytu sağir fi Kanada” adlı şarkısı. Kanada’da küçük bir ev. Bu kadar soğuk bir ülkenin bu derece sıcak anlatılabileceği kimin aklına gelir. Bu şarkıyı dinleyince insanın orada olası, o evi arayıp bulası o küçük evde yıllarını ömrünü geçiresi geliyor. Feyruz’un dilinden anlatılan bu ev küçücük sıcacık bir köşe, şöminesi var.. Cottage tarzı bir ev. Döşeme ahşap, tavanı alçak: sıcaklık kaçıp gitmesin diye pencereleri küçük. Dışarıdaki diz boyu kara rağmen ince bir diz battaniyesiyle yanaklar hemen pembeleşiveriyor. Bu küçücük cottage, hiç görmediğim, gitmediğim belki hiç var olmamış bu küçük ev dinlediğim bir şarkıyla her akşam bana geliyor.Beni bir misafir gibi değil sahip gibi kucaklıyor. Ben birden başka bir ülkenin, başka bir kültürün kızı oluyorum. Bu nasıl oluyor? Bu Feyruz’un mucizesi mi, doğunun mucizesi mi? Yoksa müziğin kerameti mi? Sorarım sadece, cevap aramam.. Neyi çözebildik ki bu alemde. Zaten sırrını bulduğumuz iksire, sihir değil, ilaç adı veriyorlar. Boşverdim o halde, çözmeyeyim bu sırrı, Aslını astarını aramayayım
Varsın kalsın öyle.
Kasım 2011
Yorumlar